arabayla Yunanistan'a gidiş etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
arabayla Yunanistan'a gidiş etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

31 Mayıs 2016 Salı

Başına buyruk gezginler ve yurtdışına kendi aracı ile çıkmak isteyenler için ufak ipuçları ;)

Merhabalar, geçen yaz ailece kendi aracımızla 10 günde 3 ülke ( Yunanistan; Makedonya ve Kosova) gezip, toplamda 3000kmden fazla yol yaptık. 

Sizlere yardımcı olması açısından, yurt dışına çıkmadan önce yapmanız gereken şeyleri ve bazı tavsiyelerimi aşağıda sırasıyla yazacağım. Tabi ki, siz bu listeyi kendinize göre yeniden sıralayabilir ya da bazı ekler, çıkarmalar yapabilirsiniz.


1. Olmazsa olmaz pasaport ve vize (eğer bizim gibi yeşil pasaportunuz varsa, vizeye gerek yok) 


2. İyi bir araştırma ve planlama:  sizden önce yurt dışına çıkan insanların tecrübelerinden faydalanın. Ama internette yazılanların esiri de olmayın. Objektif yorumları göz önünde bulundurun. Çünkü bir kişi için berbat dediği dalgalı deniz, diğeri için çok keyifli olabiliyor ya da 50-60 euroluk bir oteli vasat bulanlar oluyor ama bu tamamen bütçeyle alakalı bir durum. Amacınız gezmek, denizin ve yemeklerin tadına varmak ise ve sadece uyumak için bir oda lazımsa 100euroluk yerlere inanın gerek yok.. 


Gideceğiniz yerlerin, geçeceğiniz yolların fotoğraflarına google earth programından uydu görüntülerine bakın. Gittiğinizde yabancılık çekmiyorsunuz böylece. Benim ki gibi yazılardan ve fotolardan kendinize bir nevi rehber kitap hazırlayın ve çıktısını yanınıza alın. Bol bol not alın. 


3. Kalacağınız yerleri, booking.com, travego gibi siteler üzerinden belirleyip bir seçenekler listesi oluşturun.


Nacizane tavsiyem ilk konaklayacağınız mekanı booking.com gibi bir site üzerinden rezerve edin. Devamında kalacağınız yere göre yine bu site üzerinden yeni bir mekan bulup, site üzerinden odayı satın almayın. Kendiniz direkt olarak konaklama mekanına gidip pazarlığınızı yapın. Çünkü benim booking.com üzerinden günlük 70 eurodan 140 euroya 2 günlük rezervasyon yaptığım ilk konaklama tesisinde, 1 gün daha kalmak istedik ve o 1 gün için 50 euro verdik! Çünkü, 20 euro booking.com'un komisyonuymuş..  booking.com gibi siteler ücretsiz görünse de, aslında oda ücretinden komisyon alıyorlar anlayacağınız. Ayrıca kaldığımız mekanın sahibesinin bunu bize söylemesi, Yunanistanda hep karşılaştığımız bir durumdu: Yunanlılar dürüst insanlar...


Ancak, 2015 yılında Yunanistan'da kriz sebebiyle doluluk oranları nispeten daha düşüktü, o yüzden kolaylıkla yer bulduk. Ben böyle yaptım, yapmaya devam edeceğim. Siz nasıl isterseniz öyle yapın. Her seferinde böyle olur mu bilemiyorum ama o kadar çok kalabileceğiniz mekan var ki, gördüğünüzde şaşıracaksınız :) 


Haritalardaki ve uydu görüntülerindeki mesafelere inanmayın. Çok uzak gibi görülen yerler aslında yürüyerek 3 dk'lık mesafeler çıkıyor. Yunanistan ve Balkanlar çok eski yerleşimler olduğu için özellikle tarihi mekanlarda, tam şehrin göbeğinde konaklamayın. Aracınızı park edecek yer bulamama ihtimaliniz yüksek çünkü. Bir de geceleri inanılmaz bir gürültünün içinde kalabilirsiniz. Mutlaka konaklayacağınız mekanın otoparkı olup olmadığını ve kaç araçlık olduğunu kontrol edin. Çünkü gidince göreceksiniz, oralarda öyle sağa sola araba bırakamıyorsunuz..


4. Kendi aracınızla çıkıyorsanız mutlaka bir navigasyon alın. Ben tomtom via 130 modelini kullandım. Çok memnun kaldım. 


5. Yanınızda bol nakit bulundurmaya çalışın, bir çok yerde kredi kartı geçerli değil. Olsa bile pazarlık şansınız azalıyor.


6. Kendi aracınızla çıkıyorsanız: artık triptik denen belge kesinlikle istenmiyor. Güncel olmayan yazılara itibar etmeyin. Ve yeni tip AB uyumlu ehliyetiniz varsa, Uluslararası Ehliyete de gerek yok.


_Aracınız için yurt dışı kaskosu yaptırmanız gerekiyor. Bu kaskoya green card da deniyor ve sadece karşı tarafa verdiğiniz hasarları ödüyor. Kendi kaskonuz yurtdışında geçerli değil. Siz kendi aracınızın kaskosuna çok cüzi bir miktara zeyilname yapıp, yurt dışında da geçerli olmasını sağlayabiliyorsunuz. Bunu gümrük kapısındaki Turing Cemiyetinden ya da yine gümrük içerisindeki, özel şahıslara ait sigorta ofislerinde yaptırabilirsiniz.


-Eğer yeni tip ehliyetiniz yoksa aşağıda yazacaklarım sizi ilgilendiriyor :) Ama biraz vakit ayırıp yeni tip ehliyet alırsanız 500tl cebinizde kalır. Yani yaklaşık 200euro.. 

Uluslararası ehliyeti sadece Turing Cemiyeti bürosundan alabiliyorsunuz. İpsala ve Kapıkule sınır kapılarında var. İstanbul Levent'teki ana ofislerinden de gitmeden önce temin edilebilir. Uluslararası ehliyet için: 2 adet vesikalık fotoğraf, kendi ehliyetiniz ve 450tl para gerekli (2015 fiyatı). Bir sonraki yıl, süresi dolmuşsa 150 tl'ye yeniliyorsunuz. 

_Yurtdışı kaskosu green card için: 15 günlük 68 euro ücret ödüyorsunuz. 





İpsala sınır kapısındaki Turing Cemiyeti ofisinden temin ettiğim evraklarım: en üstteki uluslararası ehliyet, ortadaki kırmızı renk olan Turing Cemiyetinin hediyesi Avrupa haritası ve en altta yeşil renkli olan da uluslar arası kasko kağıdı. nam-ı diğer green card. 

Bu yaz yeni tip ehliyetimle çıkış yapacağım için yaklaşık 200euro cepte kaldı :)


Dedeağaç



Yola çıkarken biraz aheste davranmamızdan ve İstanbul trafiğinin aman bilmez yoğunluğundan dolayı planladığımız saat çizelgesine uyamadık. Ancak, bilgisayar karşısında başka insanların anılarında okuyup, ekledikleri fotoğraflarda gördüğüm mekanları canlı olarak bizzat görmek, büyük bir keyifti. 

Şehrin içinde küçük bir tur atıp, aracımızı uygun bir yere park edip, ilk hedefimiz olan Kanabidis restauranta gittik. 






Burası bizim esnaf lokantaları tarzında ama ailece gidip, keyifle yemek yiyebileceğiniz bir lokanta. 


Menü 

Köfte 1 euro :)




Köfteler bizdeki gibi kalem pil kadar değil. Kocaman. biz adam başı 5 er tane çerez niyetine yeriz dedik, yanıldık :) Sosisler nefisti. Yıllardır bu kadar leziz sosis yememiştim..





Közde patlıcan salatası. Manca derler bizim oralarda. Leziz mi leziz.





Greek Salad. İri parçalar halinde doğramış salata malzemeleri ve üstünde Feta  Cheese dedikleri bizdeki sert beyaz peynir. Zeytinyağının 
tadı enfes. 




Cacıki. Süzme yoğurttan, sulandırılmamış cacık. Bunu her yemeğin yanında yiyorlar ve hatta dönerin sandviçlerin içine sos olarak sürüyorlar.  (döner aldığınızda, sos? diye sordukları %90 budur. başka bir sosla karşılaşmadık :)



Pates kızartmalarına bayıldık. Yunanistanda nereye gitsek kendi kızarttıkları iri boy patatesleri servis ettiler. Dondurulmuş patates yemedik hiç.







Normalde Yunanistan'ın en sevilen birası Mythos. Burada yoktu Vergina içtik. Güzeldi. Bir de Alpha diye bir biraları var , ki o da güzeldi. İçim olarak hangisi derseniz Mythos bence diğerlerinden bir tık önde. Miller gibi. Hafif bir içimi var.









Ekmekler neffis. 
Tam bize göre. 
Dişe dokunur:)










Her güzelliğin bir sonu vardır :) 3 kişi olmamıza rağmen 34 euro. 















Genelde yurtdışına çıkan herkes kur farkına göre konuşup hesap yapıyor ama elinizdeki para ve harcama sonrası elde kalan paraya göre düşünmeliyiz. Yunanistan gerçekten ucuz. çünkü harca harca bitmiyor. 
Şöyle düşünün 1000 euronuzun 34'ünü burada harcadınız. Ama bizde cebinizde 1000tl olsa 150'sini veriyorsunuz.

Telefon alalım dedik, s6 500 euro idi. Hatsız alırsan 800euro. Bizdeki gibi üstüne vade farkı falan yok. Yeter ki, benim operatörümü kullan, indirim yaparım diyor adamlar. 
Yunanistanda asgari ücret 1100 euro civarında idi 2015yazında, bizde ise 1000tl.. 
İki asgari ücretli. Biri telefon alınca üstüne 600 euro cebinde kalıyor, biz de ise üstüne 1 buçuk maaş daha eklemeli.. Anlatmak istediğim bu.. Bizden çok ucuza yaşıyorlar. Sadece kur farkından dolayı bazı rakamlar yüksek geliyor bize ama paralarının alım gücü yüksek.. et 8 euro, bir kalıp en kaliteli beyaz peynir 5 euro. Bir şişe bira 1 euro vs vs..


 Kim ne derse desin, bence burası gerçekten ucuz ve dürüst insanların yaşadığı bir ülke. Bir de Yunanistanda en sık karşılaşacağınız durumlardan biri, ister restaurant, ister fast food tarzı yerlerde olsun, hesabı isteyince hemen fiş kesilip size veriliyor. Ve isterseniz hiç gocunmadan tek tek açıklıyorlar. 

Halkidiki yazımda anlatacağım, ıssız plajlarda Canteen denen kamyonetlerde fast food satanlar bile fiş kesiyor!! 


Her neyse, karnımız tok, sırtımız pek. Dedeağaç çıkışındaki BP'de Türk pompacılarla muhabbet ederek depoyu fulleyip yola çıkıyoruz tekrar.

Ver elini Thassos :)






İpsala Sınır Kapısından Yunanistan'a geçiş




2015 yazında gerçekleştirdiğimiz seyahatimizin ilk etabı Yunanistan.

İpsala sınırına yaklaştıkça heyecanımız artıyordu. Ancak Keşan'dan sonraki yol ve devamındaki gümrük ve geçişler o kadar mütevazi ki, insan şaşırıyor biraz. İpsala gümrüğü gerçekten ufak ve çok sakin bir yer. Gümrük, sınır vs diye düşününce çok daha şatafatlı bir ortam bekliyor insan ama daracık bir yoldan, etrafı tarlalarla çevrili bir köprünün üstünden geçerek Yunanistan'a giriliyor :))






İpsala gümrüğü giriş kapısı




Kapıdan içeri gümrük alanına giriş yaptıktan sonra, arabayı uygun bir yere park edip, hemen giriş kapısının solunda kalan Turing Cemiyeti ofisine gidip, uluslar arası ehliyet ve uluslar arası kasko belgelerini (green card) aldım. 

Not: 2016 yılı itibariyle yeni AB uyumlu ehliyetinizi aldıysanız, 
uluslararası ehliyete gerek yok. 

Biraz zaman ayırıp yeni tip ehliyeti alın, böylece cebinizde 500tl-yaklaşık 200euro kalır. çünkü bu saçma belgenin 1 yıllık ücreti bu! Evet yanlış okumadınız.)


Ben bu belgeleri tamamlarken, eşim de yurtdışı çıkış harç pullarını aldı. (dünyanın en gereksiz formalitelerinden biri) Bir pulun fiyatı 2015 yılı için 15 tl idi.





Belgeleri tamamladıktan sonra tekrar hareket ettik ve aşağıdaki gümrük kontrol noktalarından istenilen belgeleri vererek sorunsuz olarak geçtik. Yanlış hatırlamıyorsam bu aşamada 3 kontrol noktasında işlem yaptırdık. 




Yukarıdaki çoklu kontrol noktasını geçtikten sonra,  son kontrol noktasında yine istenilen evrakları gösterip, nihayetinde gümrük alanından çıkış yapabildik. (bizden başka hiçbir ülkede bu kadar teferruatlı gümrük işlemleriyle karşılaşmadık. Hep tek seferde 2 dk'da bitirdik işlemleri)








                                               Son kontrol noktası








Sonunda iki ülkeyi ayıran köprüye doğru tam gaz ilerliyoruz :)








Kısa bir sürede köprüye ulaştık









Köprünün tam ortası kadar, yanlardaki korkuluklar, bayrağımızın rengi olan,  kırmızı beyaz, Yunanistan tarafına geçince ise onların bayrak rengi olan mavi beyaz.






Az ileride bizim sınırımızın sonu ve nöbetçi kulübeleri göründü 







Hiç anlamadan, saniyeler içinde Yunanistan tarafına geçiş yaptık :)






Köprüden biraz sonra, bu ilginç dezenfektan havuzu karşılıyor bizi.





Yunanistan gümrük tesisleri mütevazi boyutlarda ve arabadan inmeden, tek noktada işlemleri halledip yolunuza devam ediyorsunuz.








Sıramızın gelmesini bekliyoruz










Az ilerideki kabinde bulunan görevliye gerekli belgeleri verip, sorunsuz olarak yolumuza devam ettik.












Yunanistan'daki ilk fotomuzu çekiyoruz :)







Bu otobandan ( Egnatia Odos) hiç çıkmadan Atina'ya kadar gitmek mümkün ama etrafta hiç yerleşim ve yol üstü benzinlik yok. Eğer vaktiniz varsa mutlaka otobandan gerekli yerlerde çıkıp, Türklerin yaşadıkları Batı Trakya şehirlerini de ziyaret etmenizi öneririm. 

Bu arada otobana giriş ve çıkışlar ücretsiz ama her 20-30 kmde bir, gişeler var. 2,5 euro civarı bir ücret alıyorlar. Bozuk para ya da 5 euro küçük banknotlar bol bol bulundurun yanınızda. Çok gerekli oluyor.



Tabelaları görünce endişe etmeyin. Yunan alfabesi ile yazılmış olmalarına rağmen hemen ardından latin alfabesi ile yazılmış olanları var. 










Latin alfabesi le yazılmış tabelalar işimizi oldukça kolaylaştırdı.










Yol boyunca Batı Trakya'daki Türk köylerini ve yerleşimlerini, camilerin minarelerden dolayı hemen fark ediyorsunuz.  

  



Şimdiki hedef yaklaşık 20 dk sürecek bir yolculukla ulaşacağımız Dedeağaç. (Alexandropolis) Karnımız iyive acıktı ve artık bütün kış yaptığım araştırmaların semeresini alma zamanı geldi :)) 


The Önuçaks