12. Makedonya, Manastır. Atamızın okulu ve Osmanlıdan kalma yadigarlar

Manastır, Yunanistan'a yakın bir konumda diyebiliriz yaklaşık iki buçuk saatte varılıyor; tabiki Makedon gümrüğü ve sınırdan sonraki gidiş-geliş şeklindeki yollar izin verirse :)



Yunanistan sınırını kolay bir şekilde geçiyoruz




Burası da Makedon gümrüğü. Onca sınır geçtik, bir tek burada rüşvet (hediye) vermek zorunda kaldık :)


Bizde eskiden sık görülen, 50 yaş civarı koca göbekli, meymenetsiz suratlı, yiyici tip polisleri hatırlayın. Aynen o tanımlamaya uyan bir gümrük görevlisi fena sayılmayacak Türkçesiyle klasik sorular sordu.
Son olarak bagajı açtırıp gümrüğe tabi bir şey olup olmadığını sordu. Ben de olmadığını, ailece seyahat ettiğimizi, ticaretle uğraşmadığımı söyledim.
Israrla bagaja bakındı, çantalardan birini gösterip "aç bunu" dedi. İyice uyuz olmaya başlamıştım ama bizim kirlilerin olduğu çantaya denk gelmişti.
Ben de hemen açıp, poşetler içindeki kirli çorap
ve donlarımı gözüne sokarcasına göstermeye başladım!
Yüzünü ekşitip "tamam, tamam" dedi :))
Sonra bagajın kenarında duran bozuk selfie çubuğunun ne olduğunu, ne işe yaradığını sordu. Biraz anlattım ve sonra aklıma "aa, çok güzel bu" dedi. Evirdi çevirdi, "çok güzel, çok" dedi..
Mesajı almıştım, "al komşi, hediye sana" dedim. "Yookk, olmaz" dedi. Israr ettim. 
Derdi başkaymış meğer. Yan ağızla "kameraa, kameraaa" dedi :)))
 Bana " sen araba park'a git, geliyorum ben" dedi.
Nihayetinde işlemler bitti ve Makedonya'ya giriş yapmış olduk.
Rüşvetçi çakal ne mi yaptı? Tabi ki koşa koşa gelip, utanmadan sırıtarak: "komşi, hediye?" diye sordu. Ben de içimden "al da.........." diye geçirip " al komşi hediyeni" diyerek takdim ettim :))))))



Nedense biraz acele edip, gümrüğün yanındaki Ptt şubesi gibi ufak binada euro bozdurup, Makedon dinarı aldım.
1 euro yaklaşık 60 dinar. 50 euro karşılığı, 3000 dinara yakın para geçti elimize. Ohh bir sürü para oldu elimizde diye sevindik ama fiyatlar yüksek olduğu için elinizdeki paranın bir değeri kalmıyor.
Mesela 3 kişi 3 porsiyon iskender, 2 ayran ve 1 kola için 1000 dinara yakın para ödedik. İskender 260 dinar, Kola 100 dinar.

Arabamızı meydandaki, hafta sonları ücretsiz olan bu otoparka bıraktık.  



Otoparktan çarşıya girip, cami minarelerinin göründüğü sol tarafa doğru ilerledik.



Halkbank bankamatiği görünce, euro bozdurmadan, hesabımızdan biraz para takviyesi yapalım dedik.



Yine bir sürü paramız oldu :))))




Sol tarafa doğru devam edip, bir meydana geldik





Manastır, nam-ı diğer Bitola.. Küçük ve tarihi yapısı daha iyi korumuş. 












Çevrede Osmanlı döneminden kalma bir çok
cami ve bina hemen göze çarpıyor




          




Bazı eserler başbakanlığa bağlı kısa adı tika olan
kurumca restore edilmiş
          

Ancak bazıları da bu kapalı çarşı gibi kaderine terkedilmiş
bir şekilde hala ayakta duruyor





İçeride viranlık ve bakımsızlık devam ediyor

Dışarıda da durum farksız..



Bu bölgeyi gezip, aynı yoldan çarşının diğer
ucuna doğru yola koyulduk.
Gerek Balkanlarda, gerek Yunanistanda şehir içinden dahi geçse, bütün akarsular pırıl pırıl...



Çarşıda Türk markaları :)







Waikiki her yerde :))



Cafe ve dükkanları geçerek ilerliyoruz








Hiçbir yere sapmadan çarşı caddesi boyunca ilerliyoruz



Ve karşımıza İstanbul Bayrampaşalı abimizin mekanı çıkıyor.
Türkçe muhabbet edip, iskenderlerimizi ısmarlıyoruz.
Yanlız abi biraz entrasan bir kişi.
İlk başta mekan sahibi olduğunu
hiç belli etmiyor ve türkçe muhabbet etmiyor. Sonradan muhabbette giriyor.
 Dikkat ;)
Herneyse, porsiyonlar büyük. Resmen bizdeki 2 porsiyon kadar dolu dolu et var iskenderde. Eğer değişmediyse bu durum, bir porsiyon rahat rahat doyurur.




Fiyatlar 






Tavuk döner de mevcut



Karnımızı doyurup, caddenin sonuna kadar ileriyoruz
ve karşımıza Atamızın okuduğu Manastır Askeri İdadisi çıkıyor





































Bu merdivenlerden birinci kata çıkılıyor





Sağ koridor


Sol koridor. Tuvaleter de burada ancak dökülüyor resmen..

Atamızın da oyunlar oynadığı, spor yaptığı sahanlık..


Bu basamaklardan 2. kata çıkılıyor


Sağ koridorun sonunda Makedonya'ya ait
medeniyet tarihi müzesi var

Sol koridorda ise, Atamıza ithafen düzenlenmiş anı odası








































Burada oturup, Atamızla ilgili dvd izleyebiliyorsunuz














































Türk insanı her yerde kendini belli ediyor..
Turla gelenler iz bırakmışlar ardlarında.. 













Ziyaret defterine canımız Atamıza selam ve saygılarımızı
iletip diğer koridordaki medeniyet tarihi müzesine geçiyoruz










Makedonyada bulunan, fillere ait  fosiller





































Bayanlara ait binlerce yıllık, kemikten tarak ve saç tokaları :)




Bunlar da modern zamanlara ait, Makedonya resmi mühürleri

Bağımsızlık ile ilgili tarihi ve önemli kişilere ait objeler






Yunanistan Makedonya'yı tanımıyor çünkü Yunanlılara göre
Makedonya bir coğrafi bölgenin adı.
Makedonlara göre de, Selaniğin de içinde bulunduğu yukarıda görülen bölge Büyük İskender zamanından beri Makedonlara ait.
Yani Makedonya.. Bu anlaşmazlık daha çok sürer..





Geleneksel Makedon asker kıyafeti

Bunlarda bizden eserler. Müslüman Makedonları yasıtan..











Ve müzdeki gezimizi bitirip, Makedonyadaki diğer hedefimiz olan Üsküp'e doğru yola koyuluyoruz..

Hiç yorum yok:


The Önuçaks