Thassos Adasında ne yapılır etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Thassos Adasında ne yapılır etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

24 Haziran 2016 Cuma

Thassos adasında üçüncü günümüz. Marble Beach ve Christi Akti Beach


Üçüncü günümüzde, Marble Beach ve Christi Akti Beach'e gittik. Marble, İngilizce mermer demek. Zaten bu plajın ismi çevresindeki mermer ocaklarından çıkarılan mermer parçacıklarının, tüm plaja serilmiş ve bir nevi Seyşel yaratılmış olmasından kaynaklanıyor. Marble beach daha ıssız ve izole bir konumda kaldığı için, uzun sürede sıkıcı olabiliyor. O yüzden biz bir müddet sonra çok yakındaki Christi Akti Beach'e geçtik.

Christi Akti Beach bildiğimiz up uzun kumsala ve nispeten dalgalı bir denize sahip bir plaj. Marble Beach'de olduğu gibi adını altın madeninden almıyor; altın maltın yok yani :))









Yol kenarlarındaki ceplerde durup, fotoğraflar çektik


Marble Beach'e gelmeden az önceki Carrefour'a 
uğrayıp ikmal yapabilirsiniz :)

Bu noktadan itibaren yaklaşık 10 dk'lık toprak ve üstü mermer tozu 
kaplı bozuk bir yoldan devam ediyorsunuz


Tam plaja ulaşmak üzereyken, kabusun üzerimize 
doğru ilerlediğini gördük :))



Neden kabus dediğimi bazılarınız anlamaya başlamıştır





Kabus giderek büyüyor



Ve kabus her yanımızı sardı :))))
Mermer blokları taşıyan kamyon öyle bir mermer tozu 

     bulutu oluşturdu ki, dörtlüleri yakıp 2 dk toz  bulutunun dağılmasını 
bekledik 




Teoman son durumu kontrol ediyor :)


Benim gibi arabasına aşık tiplerdenseniz, içiniz cız ediyor :)

Ancak başınızı sağ tarafa çevirip, cenneti görünce
birden unutuluyor herşey





Koşarcasına plaja iniyoruz

Gerçekten Seyşellerdeyiz sanırım :)














































Burada yeterince vakit geçirdikten sonra Christi Akti Beach'e gitmek üzere tekrar yola koyuluyoruz





Karnımız iyice acıktığından dolayı yemek yiyebileceğimiz
bir yerler aramaya başladık

Öncesinde İngilizce başlayan dialoğumuz kendi
aramızdaki Türkçe konuşmalar yüzünden
 bir anda tamamen Türkçeye dönüştü!
Çünkü garsonumuz Ali, Gümilcine'de yaşayan Batı Trakya Türk soydaşlarımızdandı :)


At kuyruklu, karizmatik döner ustamız ve mekan sahibimiz


Olmazsa olmazzzz, Greek Salad


Giros. Namı-ı diğer döner. Pide içinde bol patates
ve sos olarak cacıki eklenmiş halde 

Souvlaki. Nam-ı diğer şiş

Cacıki nefis bir lezzet ve ferahlık veriyor




Kanımızı iyice doyurup, sahildeki işletmelerden
birinin şezlonglarına kuruluyoruz.
Şezlong-şemsiye parası yok. Birer bira ve su sipariş veriyoruz.
Hepsi bu...

Buranın denizi sığ ama biraz dalgalı.
Kimileri sevmez ama biz dalgalarla boğuşarak
oldukça keyifli vakit geçirdik :)


Nijeryalı Bro bizlere birer bileklik ördü.
Bol bol futbol ve Emenike muhabbeti döndü :)

Teo şortuna uygun renkleri tercih ederken,
ben tabiki FENERBAHÇE'min renklerini
tercih ettim ;)


23 Haziran 2016 Perşembe

Thassos Adasında ikinci günümüz ve Aliki Plajı

Genel kanım, Thassos adasının kalınası en güzel iki köyü, Potos ve Limenaria. Genel havası ve gece aktiviteleri de yoğun olan, gece gündüz sıkılmayacağınız yerler çünkü. Yine bu iki köyden, adanın en güzel plajlara rahatlıkla gidebilirsiniz. Zaten ada toplamda 90 km. Bu mesafe gözünüzde büyümesin. Arabayla bir buçuk saatte biter.
Eğer kendi aracınız varsa ya da kiraladıysanız çok şanslısınız çünkü adanın her yerinde bir çok cennet bahçesi misali koy ve plajlar var. Ve en güzel yanı ücretsiz :) 


Malesef ülkemizde eğlence ve tatil sektörü bir takım vasıfsız yaratıkların elinde. Kaba saba, iğrenç derecede yılışık ve tacizci bu yaratık sürüsü sizlere de kabak tadı verdiyse doğru ülkedesiniz. Kesinlikle zorlama, peşinden gelerek kendi mekanına sokmaya çalışma vs göremezsiniz. En çok girişte güler yüzle size hoş geldiniz derler...

Her neyse, gelelim yine cennet ada Thassos'a  :)

Adada gidilebilecek çok sayıda koy/plaj var ama bir iki tane belirleyip tatil süresince oralardan faydalanmak daha mantıklı geldi bana. 
Tebdili mekanda ferahlık vardır doğru; ama her plajda bir iki saat kalıp, oradan oraya kurye misali koşturmak bence yorucu ve tatil anlayışıma pek uymuyor.

Alternatif bir önerim şu olabilir: tatil sürenize göre, ilk gün tüm plajları az az gezip, kalan günlerde faydalanacağınız yerleri belirleyebilirsiniz. Pazarda önceden gezip, fiyatlara göz atmak misali :)






Kendi hazırladığımız mükellef kahvaltımız :)








Kahvaltı sonrası başlıyoruz plaj plaj gezmeye



İlk durak Aliki Beach


Yolun uygun bir yerine aracımız park edip, başka bir tesisin içinden geçerek plaja indik 


Nasıl görüyorsanız aynen öyle.. Pırıl pırıl, huzurlu ve mis
gibi temiz havası olan bir plaj




Tesislerde şezlong ve şemsiye parası alınmıyor.
Yiyecek içecek bir şeyler
almanız yeterli.. 


Hiçbir şekilde seni kolundan
tutup içeri sürükleyen Türkiyedeki
yaratıklardan göremezsiniz :)
















































Biz Limanaki Tavern'i tercih ettik. 





Ağaçların altında efil efil bir aile işletmesi







İsmini hatırlayamadığım bu tosun paşa abimiz 
bize gayet ilgili ve hızlı bir şekilde servis yaptı :)















Hemen buz gibi suyumuz masamıza ikram olarak getirildi









Kalamar sote










Eşim dolmadaki'yi tercih etti. Nedir bu diye sormayın :))







Greek Salad







Nefis anne tipi kızarmış patates







Saganaki







Güneşte kurutulmuş ahtapot ızgara



Vee sonuç :))











Bol köpüklü birer Greek Kahvesiyle hazım yapalım








Yunanistanda adet olduğu üzere masaya ikram olarak gönderilen tatlıyı da cila niyetine mideye indirdik :)



Biraz siesta biraz yüzme biraz güneşlenme derken, akşam üstü 7'ye kadar bu cennet köşde kaldık.. Gayet mutlu ve huzurlu olarak ayrıldık..








The Önuçaks