Hatayla ilgili büyük bir merakım vardı çünkü internetten yaptığım araştırmalarda hem tarihi ve kültürel zenginliği, hem de yerel mutfağının inanılmaz çeşitliliği beni iyice meraklandırmıştı.
Şehir, konumu gereği 3 dine ve bir çok ırktan insana ev sahipliği yapmış ve hala yapıyor. İnanılmaz bir kültürel mozaik var şehirde.
Hatay gezimizin ilk durağı ünlü Kunduracılar Çarşısı'nın biraz yukarısındaki Uzun çarşı ve içindeki lezzet durakları oldu.
Çarşı boyunca yaklaşık 50-60 metre kadar ilerleyince sağda ufacık bir dükkan göreceksiniz. Muhtemelen kapısında dombili sahibi beyefendiyi göreceksiniz :) Orada yoksa içeride kesin göreceksiniz zaten.
Mekanın girişi ufacık ama içeride resmen bir vaha var. Kocaman bir salonu var.
Bu tepsi kebabı. Kağıt kebabından tek farkı kebabın üzerine salçalı su eklenip pişirilmesi
Bu da kağıt kebabı. Bu da fırında pişiyor. Tek farkı lezzeti.
Ben ikisini de çok beğendim. Zaten ayrım yapmaya ne gerek var? Hepsi benim. Benimmmm onlarrrr :)))
Neffis açık ayran, buz gibi ve sınırsız!
Hatay klasiği, her yemeğin yanında bol bol taze nane ikramı
Yetti mi? Yetmedi tabiki. Devam..
Kebap ziyafetinden sonra acilen ve vakit kaybetmeden Künefeci Yusuf Ustaya gittik.
Pöç kebapçısından çıkıp geriye doğru çarşı içinde ilerleyip, sağ taraftaki sokaktan ilerleyin. Kime sorsanız size gösterir. Burası da vaha gibi. Ufacık bir sokaktan giriyorsunuz ve karşınıza çıkıyor.
Hiç beğenmedik, hemde hiiççç. O yüzden 5 porsiyon, dondurmalı olarak sipariş verdik :))
Ben zaten tatlıyı ve yoğun şerbetli/şekerli tatlıları sevmediğim için bu künefenin kıvamı bana muhteşem geldi. Tekrar yiyebilmek için resmen aş eriyorum :)
Onca yemeğin üstüne ve arada yediğimiz Hatay usulü soslu döner, Vedat Milorun bile hayran kaldığı meşhur humusçu İbrahim Usta'da yenilen sınırsız humus ve tazecik kuru yemişlerden sonra, şehir merkezindeki avm'deki kahve dünyasında kahveler içildi ve İstanbuldakilerden bile daha konforlu yep yeni sinema salonunda film izlendi. Ardından günün yorgunluğunu atmak üzere Öğretmen evine gidip deliksiz bir uyku çekildi :)
Ertesi gün Antakya sokaklarına dalıp o tarihi ve daracık sokakların keyfine vardık.
Burası eski bir kilise
Evler birbirine o kadar yakın ki, çatıdan çatıya atlamak mümkün :)
Bu kadar daracık sokakların arasında okul bile var !
Sultan kahvaltıevi. Hayatımda yediğim en farklı/yöresel ve lezzetli kahvaltı burada! Antepte kahvaltı etme şansım olmadı daha ama burası kadar, her ürün yöreye ait olan bir kahvaltı etmedim. Kişi başı 25 tl ama 50 tl bile olsa değer. (Mayıs 2016 fiyatı)
Biz 1 gece kaldığımız için bu mekanın Antakya yemekleri servis edilen restoranı da var. Ve mutlaka tavsiye edilen bir mekan.
Ben bayıldım, umarım sizler de beğenirsiniz.
Taze zahter salatası. Bu bile tek başına yeter! 2 tabak yedik :)
Süvari denilen, çay bardağında servis edilen okkalı Antakya kahvesi
Yöresel kurabiyeler
Burası da, Hataydaki son yemeğimizi yediğimiz İskenderundaki restoran. Petek pastanesinin hemen yanında. İsmi şu anda hatırlayamadım. Bu arada Petek pastanesinde herhalde aynı anda bin kişi alışveriş yapıyor ve 200 kişi çalışıyor! Alışveriş için zaman ayırın, ciddi olarak dakikalarca sıra beklemek zorunda kalabiliyorsunuz. Çıtır kabak tatlısı ve fırınlanmış ama şerbeti eklenmemiş künefe aldım. Set olarak satıyorlar künefeyi. Özel tepsisinde ve şerbeti özel şişesinde. Evde sadece ocak üzerinde pişirip, şerbetini eklemek kalıyor size. Yerinde yemek gibi değil ama yine de çok güzel oluyor.
Bu da meşhur belen tava... Normalde bunu, Antakyadan İskenderuna giderken Amanos dağlarındaki Belen Geçidinde yemek lazımmış. Orada bunu çok iyi yapan bir usta varmış.
Temel bilgi olması açısından şimdilik bu sayfayı hazırladım. Umarım sizlere yardımcı olabilmişimdir :)
Ayrıca Antakya merkezde mutlaka gidilmesi gereken bir kaç mekan daha yazacağım.
1.Antakya Affan Kahvesi. Mutlaka gidilecek ve Haytalı yenecek.
2. Sveyka restaurantta kesinlikle Antakya yemekleri yenecek.
3. Hatay Sultan Sofrası
4. Bade şarap evi
5. Abdo'da döner.
6. Manara Restaurant
7. Humusçu İbrahim Usta. Mutlaka humus yenilecek.
8. Vakıflı köyüne gidilecek. Ermeni vatandaşlar yaşıyor bu köyde. Yöresel zeytin, zeytin yağı sabun vs alınmalı. Köyde tarihi mekanlar ve kilise gezilmeli.
Bu mekanlar ile ilgili bilgili internetten çok rahat elde edilebilir.
Normalde anlatmaya kalksam saatler sürer ama şimdilik buradan hızlıca yazdım. Ek bilgi için biraz internet araştırması yapmanızı tavsiye ederim.
Leziz bir Antakya gezisi dilerim ;)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder