Üsküp'teki otoban bittiğinde, iki şehir arasındaki mesafeyi,kasaba yolu gibi bir yoldan giderek tamamladık. |
Yol boyunca Müslüman Makedon, Boşnak, Arnavut kökenli insanların yaşadıkları köylerden geçtik |
Şu virajdan biraz sonra Ohrid'e ulaştık |
Otelimize yerleşip, hemen kendimizi sahile attık |
Ohrid gölünün, yarısı Makedonya'ya yarısı Arnavutluğa ait |
Şehrin, Old Town dedikleri, tarihi kısmı |
Rum vatandaşlarımızın her sene Boğazda/Haliç'te yaptıkları sudan haç çıkarma ritüelini, Ortodoks Makedonlar da Ohrid gölünde yapıyor |
Sanki Anadolu'da ufak bir köydeyiz.. |
Bir saate yakın, Old Town'da dolaştıktan sonra, kurt gibi acıkıp, hemen karnımızı doyurmak üzere sahildeki keyifli bir mekana girdik.
Makedonya'nın en çok içilen milli birası Şopsko |
Sanırım 200gr gelen köftemiz :) Eğer köfteyi elde yemeyi tercih ederseniz daha da ucuzluyor. |
Mekan sahibiyle yaptığımız muhabbette, eski bir fotoğrafçı olduğunu öğreniyoruz ve çok beğendiği Canon fotoğraf makinemiz ile aile fotoğrafımızı çekti :) |
Ohri'de İkinci Günümüz
Sahilden bindiğimiz gezinti teknemizle üç kişi 600 dinar karşılığı yarım saatlik bir tur attık. (yaklaşık 10 euro) |
Kaptanımız İlie. Tek kelime ingilizce bilmemesine rağmen Boşnakça ve Pomakçamız sayesinde süper anlaştık :))) Balkan dilleri neredeyse hep aynı sonuçta |
İnanılmaz derecede temiz ve berrak bir suyu var. Şehir merkezinden de girilebiliyor ve suyu arıtma olmadan içilebilecek derecede temiz. Kesinlikle lağım vs akmıyor... |
Yeni Passat. Comfortline 2.0 dizel. Merak ettim fiyatına baktım. 32.000 euro!!!! Yani 100.000 bin tl. Bizde aynı arada 160.000 tl... |
Migros yurtdışında ramstore adı altında çalışıyor |
Raflarda bir çok Türk markası görmek hoşumuza gitti |
Yeni Rakı 47 tl, Tekirdağ 52 tl.... |
Halkbank posları :) |
Bu daracık köprü gibi yollardan ilerleyip, Old Town'ın arkasında kalan tarafa doğru ilerledik |
Yere Batan Sarnıcındaki gibi suya para atıp dilek tutma, burada da var |
Burada şöyle oluyor: önce parayı göle atıyorsunuz, sonra burcunuzun olduğu plakaya elinizle dokunuyorsunuz ve sonra dileğinizi tutuyorsunuz :) |
Ana çarşıya gelip kocaman birer dondurma aldık. Hepsi 2 euro :)) |
Fotoğraf çekilirken, dalgaların azizliğine uğradık :)) |
Gece gerçekten bir başka güzel.. |
Meydan |
Meşhur Suna Restaurant ve Türkçe menüsü |
Bizden kalma eserler |
Türk markalar :) |
Bu köfte ve ızgaracıda yemek yemeye karar veriyoruz |
Masa boşalmasını bekliyoruz |
Çalkalaaaa, Sütaş ayrann :)))) |
Sonunda muradımıza erdik :)
Bol eski kaşar rendeli Makedon salatası: Şopko Çoban salatanın afillisi diyelim :) |
Kızarmış patates ve yine üstü bol kaşar rendeli. O kadar bol ki, 3 kişi doyar |
Balkanların deyimiyle Beef (biftek tabiki :) |
Kuzu külbastı |
Neffis köfteler |
Tam sevdiğim gibi, güveçte kuru |
Bu güzel yemeğin üstüne birer acı kahve.. |
Türklerin işlettiği az ötedeki baklavacıdan baklavamızı da aldık. Zaten dediklerine göre, Yunanistan'a da Makedonyadan gönderiyorlarmış baklavayı :)) |
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder